ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

ULUKIŞLA

NİĞDE İİ ULUKIŞLA İLÇESİ
ULUKIŞLA İLÇE TANITIM
Ulukışla, Niğde iline bağlı bir ilçedir.
Ulukışla
ULUKIŞLA RESİMLER, ULUKIŞLA FOTOĞRAFLAR, ULUKIŞLA MANZARALAR, ULUKIŞLA GÖRÜNTÜLER ,ULUKIŞLA VİDEO,ULUKIŞLA SPOR,ULUKIŞLA KÜLTÜR,ULUKIŞLA TARİH,ULUKIŞLA TANITIM,ULUKIŞLA COĞRAFYA,ULUKIŞLA DOĞA,ULUKIŞLA ULAŞIM,ULUKIŞLA YEMEK,ULUKIŞLA TARIM,ULUKIŞLA HAYVANCILIK,ULUKIŞLA EĞİTİM,ULUKIŞLA SAĞLIK,ULUKIŞLA OKUL,ULUKIŞLA DÜĞÜN,ULUKIŞLA DOĞA,ULUKIŞLA NİĞDE,ULUKIŞLA GEZİ,ULUKIŞLA EKONOMİ,ULUKIŞLA SANAYİ,ULUKIŞLA HAPİSHNe ,ULUKIŞLA
NİĞDE ULUKIŞLA
ULUKIŞLA İLÇE KURULUŞ


Ulukışla Kasabası






Kasabamızın kuruluşu;beş ya da yedi ailelik bir kafile Toros Dağlarından inip şimdiki Bahçeli kasabasına gelmişler. Ora yöneticileri tarafından istenmemeleri üzerine Altunhisar’a geçmişler. 


Köylülerin ya da yersiz yurtsuz insanların şehir ve kasabalara yerleşmeleri o zaman kanunlarınca yasak olduğu için, Bor’da yerleşmeleri söz konusu bile olmuyor. Altunhisar’ın kuzey batısındaki mağaralara oturmuşlar.


 Ekecek tarla, koyun besleyecek otlak istemeleri üzerine yöneticiler, Ulukışla yöresini yer olarak göstermişler. Fakat burası da sahipsiz değilmiş. Daha önceden Niğde Beyleri tarafından paylaşılmıştır.


 Onlar da Ulukışla yöresinin şenlenmesini isterlermiş. Fakat halkın gerek içmek için, gerekse sulama yapmak için suyu yoktur. Niğde Beyleri bu işi de çözümlemişler. Çömlekçi’den içme ve sulama suyu, Cırlayık’tan içme suyu alınmasında yardımcı olmuşlar. Yalnız, Cırlayık suyunun Ören’e kadar döşenmiş olan künklerle getiriliş tarihi çok daha eskilere gider.


 Ne kadar eskiye gittiğini bilemiyoruz. Zamanla köyün gerek hane sayısı gerekse nüfusu artar. Bu arada köye Müslüman olmayan insanlar da gelip yerleşir. Bunlar yakın zamana kadar köyde otururlarsa da sonradan köyü terk ederler. Niğde Beyleri ekilen topraklardan hem pay hem vergi almaya başlayınca köylülerin elinde avucunda bir şey kalmaz.


 Bu duruma daha fazla dayanamayan köylüler Niğde Beylerine pay vermemek için direnişe geçerler. Pay almaya gelenlerden birini öldürürler. Devletin hışmından korkan bir kısım köylü Aksaray tarafındaki köylere dağılırlar.


 Geride kalanlarsa direnişe devam ederler. Bunun üzerine yüzyıllar süren mahkemeler başlar, ama pay almak da o kadar kolay olmaz. Ulukışlalıların artık pay vermediklerini duyan Aksaray yöresine göçmüş olan Eseoğulları, Karaahmetoğulları geri döner.(36) Günümüzde Özdemir soyadını almış olan Halilefendioğullarının Kahramanmaraş’tan geldiği ifade edilmektedir.


 Ulukışla köyüne ilk yerleşenler Deli Hasan, Gulfa İbrahim, Kör İsmail, Selamoğlu, Aykıtoğlu, Ayvazoğlu, Tahtakülah adıyla anılan kişilerdir. Kör İsmail’in Karacadağ’dan, Selamoğlu’nun Hasır köyünden geldikleri söylenmektedir.


 Köye sonradan yerleşmek isteyen Halil adındaki bir kişinin öyküsü şöyle anlatılır: Nereden geldiyse Halil adında birisi köye gelip buraya yerleşmek için izin istediğini söyler. Köylüler, bu iznin kendi ellerinde olmadığını, kendilerinin de Ortaköy Ağasının ağzına baktıklarını, ancak o isterse burada oturabileceğini söylerler. Ancak Ağanın çok heybetli bir insan olduğunu, karşısında konuşmak için mangal gibi bir yürek olması gerektiğini de eklerler.


 Halil, “Ucunda ölüm bile olsa başka çarem yok, gidip konuşacağım.” der. Ağanın huzuruna kabul edilince de olan olur. Ağanın heybeti karşısında Halil’in alt dudağı yarılıverir. Bundan sonra da adı “Yirik Halil” olarak söylenmeye başlar. (36)Köyümüze, 1865’te başlatılan “iskân” ve “yatıştırma harekâtı” sonucu gelenler de olmuştur . 


Kasabanın antik çağlarda da bir yerleşim yeri ve Aksaray – Anduğu – Tyana arasında bir geçit olduğu anlaşılmaktadır. Avören ve Ören’in üstündeki tepede bulunan taştan oyma mezarlar, Ören’deki eski okulun temel yerinden çıkarılan büyük küpler, Karakilise mahallesinin üstünde bulunan hayvan resmi, Kayaburnu’nda bulunan ve dans eden insanları gösteren resim ve kayaya kazınmış merdiven basamakları; buraların frigler; belki de Etiler zamanından kalma yerleşim ve geçit yeri olduğunun kanıtlarıdır. 


Yine Avören’de bulunan ve kemik damı anlamına gelen “Kadit Damı” kimlerden kaldı? Asma’dan Avören’e künklerle kimler su getirdi? Oradaki su sarnıçlarını kimler yaptı? Tepede çok miktarda bulunan “deve gözü” diye adlandırdığımız (obsidiyen) taşlaşmış siyah camlar ilk çağlarda okun ucuna takılıyor ve ayna yapımında kullanılıyordu. 


Belki de burada o zaman insanlarını çok zengin eden bir ok ve ayna üretim yeri vardı. Hasan Dağı yöresinden Kıbrıs’a bile satılan bu siyah camlar da Hasan Dağı’nın yöreye bir armağanıydı.
ULUKIŞLA İLÇE TARİH







TARİHSEL GELİŞİM


Ulukışla yöresi, Coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle, hemen her dönemde canlı ve hareketli bir yöre olmuştur. yöre Tarih boyunca değişik Kültürden insan topluluklarını bünyesinde barındırmıştır. Bölgenin kayda değer ilk tarihi olayı Hitit İmparatorluğu'na dahil oluşudur. 


Hititlerden sonra Bölge, sırasıyla Asurlar, Frigler, Persler ve İ.Ö. 334 yılında Makedonya kıralı Büyük İskender'in eline geçmiştir. Daha sonra Selevkos ( Asya) İmparatorları ile Kapadokya Kralları arasında çekişmelere sahne olmuştur. İ.Ö. 17 İ.S. 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu'nun egemenliğine girmişsede İmparatorluğun ikiye ayrılmasıyla, 1075 yılına kadar Bizans İmparatorluğu'nun hakimiyetinde kalmıştır. Ulukışla'ya bağlı Porsuk köyü sınırları içinde Zeyve Höyüğünde yapılan arkeolojik çalışmalar sonucu ele geçen buluntular Hitit, Frig ve Roma dönemlerine aittir.


 Kent Roma döneminde faustinaya atfen faustinepolis adıyla anılmıştır. Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un karısı Faustina'nın mezarı Ulukışla yakınındaki Başmakçı köyündedir. Kent yakınındaki Kale, Lülve adıyla anılmaktadır.


Bölge Melikşah'ın komutanlarından Emir Ahmed Danişmend Taylı ve oğlu Emir Gazi tarafından fethedilmiştir. 1156-92 tarihleri arasında hüküm süren II. İzzeddin Kılıçarslan Niğde ili topraklarını Konya Sultanlığına bağlamıştır. I.Gıyaseddin Keyhüsrev'in ( 1192-1211) oğlu I.İzzeddin Keykavus döneminde ( 1211-19) Ulukışla'nın yönetim bakımından Niğde'ye bağlandığı bilinmektedir.
ULUKIŞLA İLÇE HARİTA
Niğde, 1327'de İlhanlıların; 1357 tarihinden itibaren de Karamanoğullarının yönetimine girmiştir. Niğde’nin Osmanlı Topraklarına katılması Fatih'in 1466 yılında Konya'yı ele geçirmesi ve 1470 yılında İshak Paşa'nın Niğde'yi zaptetmesiyle gerçekleşmiştir.Doğu'ya yapılan seferlerde Niğde il bir konaklama yeri olmuştur.İran Seferinden Dönen Kanuni Sultan Süleyman da 1549 yılında Ulukışla'dan geçmiştir.


Ulukışla XVI yüzyılda Niğde'nin Bor kazasında Secaeddin Nahiyesi XVIII. Yüzyılda Şücaeddin XIX Yüzyılda ise Bozok Eyaletinde Şücaeddin ve Ulukışla adlarında kazaydı. Halk arasında Kışla adıyla anılan Öküz Mehmet Paşa Külliyesi nedeniyle en son Ulukışla olarak adlandırılmıştır. İlçe daha sonraları Niğde'ye bağlanmış Nevşehirli Damat İbrahim Paşa zamanında Nevşehir’in yıldızının parlamasıyla önem kazanmıştır.


 Kurtuluş savaşı yıllarında Fransız İşgalcilere karşı mücadele veren Kuvay-i Milliyenin başlıca Üstlerinden birisi olmuştur.Bugün Ulukışla Niğde'ye bağlı bir İlçedir.


İLÇENİN ADI NEREDEN GELİYOR ?
16. Yüzyılın ilk yarısında Osmanlı sadrazamlarından Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılan Kervansarayın hizmete girişiyle "ULUKIŞLAK " olarak adlandırılmış ve daha sonra "ULUKIŞLA" adını almıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla ilçe statüsü kazanmış ve Türkiye'nin en eski ilçeleri arasında yerini almıştır.




Babadan oğula geçen bir yönetim şekli ile Kışla ve çevresine belirli aralıklarda, Dudular, Berberoğulları, Çavuşukelköseler, Hatipoğulları, Kadılar, Ağalar, Hamamcılar, İlyasoğulları, Kalaklar, Körhamzalar, Hacıhocalar sülaleleri yerleşmişlerdir. Yerleşim merkezleri olarak; Küçükilbey, Büyükilbey, Alpagut ve Ballık adını alan semtler seçilmişlerdir.


ULUKIŞLA İLÇE COĞRAFYA
COĞRAFİ DURUM


İlçe İç Anadolu Bölgesi'nin Orta Kızılırmak Bölümünde 34o 30' 16'' Doğu boylamları 36o 58' 5'' Kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Yüz ölçümü 1502 km2 ( 1503?) olup, istasyon mevkisinde denizden yüksekliği 1427 m olarak ölçülmüştür. İlçe Orta Toroslar kesiminin Medetsiz ve Bolkar Dağları arasındaki geniş bölümün ağzında, Aydos Dağlarının Kuzey eteklerinde kurulmuştur. 


İlçe topraklarını Doğuda Adana ilinin Pozantı, Güneyde Mersin ( İçel) İlinin Tarsus, Batıda Konya ilinin Ereğli, Kuzeyde Niğde ilinin Bor ve Çamardı ilçeleri çevirir.
İlçe, Bolkar dağları Konya ovası, Aladağ ve Hasandağı arasında kalan Kırıkgeçit vadisi arasındaki platoda kurulmuştur. Vadi Boyunca İç Anadolu düzlükleri yer alır.


 Etrafındaki Penoplen şeklindeki yükseklerde kalker tabakaları görülür. Çevre dağlar maden yönünden zengin olup, Maden ve Gümüş köyleri civarında kurşun simli kurşun, gümüş ve altın yataklarına rastlanır. Katran Dede yöresinde Linyit, Güney tepelerinde alçı taşı yatakları vardır.




ULUKIŞLA İLÇE İKLİM
İKLİM ÖZELLİKLERİ


İklim tipik İç Anadolu bozkır iklimidir. Yazlar serin ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Yağış yoğunluğu ilkbahar mevsimine kayar. Bitki örtüsü step ( Bozkır) dır. 1185264.25 hektarlık genel ormanlık saha bulunmaktadır. İklime bağlı olarak yetiştirilen ürünlerin başında; buğdaygiller gelir. Yamaçlarda bağcılık, sulanabilen alanlarda başta elma, kiraz, armut v.b. olmak üzere meyvecilik ve sebzecilik yapılır.


 Bozkırlık alanların tarım yapılmayan yamaçlarında küçükbaş hayvancılık yapılmakta, son yıllarda büyükbaş hayvancılık, arıcılık, kiraz üretimi önemli miktarlarda artışlar göstermektedir. Ortalama nemlilik oranı 62,2 , açık günler sayısı 128, kapalı günler sayısı 237 dir. Ortalama yağış miktarı 26,5 mm, karlı günler sayısı 57'dir. 




Hakim rüzgar; kış gününde keşişleme (Güneydoğu), yaz günlerinde batı rüzgarıdır. Çevre dağlarının ormansız oluşu nedeni ile karların erimesi ve bahar yağmurlarına bağlı olarak taşkın olayları yoğunlaşır.




Bolkar Dağları Trekking ve kış sporları açısından oldukça caziptir. Özellikle 7 Km'yi bulan doğal pistiyle tur kayağına ilgi duyanları memnun etmektedir Bolkar Dağları İçel ile olan sınırlarımızı belirler Alp-Himalaya kuşağında olan bu dağlar Kalker ve Mermer dağın temelini oluşturur.


 bu özelliğinden dolayı geçit vermez bir yapıya sahiptirler Bolkar dağlarının en yüksek Doruğu 3524 metre yüksekliğindeki Medetsiz TepesidirBolkar Dağlarının Güneyi bitki örtüsü bakımından zengindir. Kıyıya doğru inildikçe makiler yerini ormanlara bırakır Bunun tersine kuzey Kesimi bitki örtüsü bakımından Fakirdir.
İç kesimlerde Bozkır tipi bitkeler hakimdir. Ayrıca Bolkarlar'a özgü bitkilere ve kır çiçeklerine sıkça rastlamak mümkündür. Bolkarlar'ın güney kesimlerinde yaban hayatı bakımından çok zengindir. 


Bu bölgede yaban keçisi, Yaban Domuzu, Kurt, Tilki, ayı gibi yaban hayvanlarına ve kuş türlerine rastlanır Bu dağlarda İklim kışları oldukça serttir. yılın 6-7 ayı karlarla kaplıdır. İlkbahar ve Yaz aylarında bile Gece ve Gündüz arasındaki ısı farklılığı önemli düzeydedir. Doğu Akdenize bakan Güney kısımları Kuzeye göre daha ılımandır.




MTA Genel Müdürlüğü tarafından 1960' lı yıllarda başlayan 1:25000 ölçekli jeoloji harita alımı 90'lı yılların başlarında büyük ölçüde tamamlanmıştır. Ancak, programın bir an önce tamamlanabilmesi gerekçesi ile çok hızlı biçimde yapılan bu harita alımında bazı alanlar yeterli şekilde incelenemeyerek haritalara gerekli ayrıntı geçirilememiştir. Salt harita alımı amacıyla yapılan bu haritalar yeraltı kaynaklarımız ve mühendislik projelerinin uygulama alanlarında halen kullanılmakla birlikte;
 son yıllarda Türkiye Jeolojisine ilişkin pek çok yeni veri elde edilmesi , maden aramalarının yeniden yoğunlaşması ve alt yapı, mühendislik hizmetlerinin yaygınlaşması ile kullanımı artan 1/25.000 ölçekli jeoloji haritalarının revize edilmesi gündeme gelmiştir.
Aladağlar gibi büyük dağ kütlelerindeki madenlerin oluşum mekanizmaları ve süreçlerine ışık tutmakla birlikte, haritaları 21. yüzyıla girerken yeni bilgilerle donatmak, bu bölgenin yapısal ve stratigrafik özelliklerini daha ayrıntılı şekilde ortaya çıkarmak gerekmektedir.




İnceleme alanı içerisinde yer alan Ecemiş Fayı boyunca tektonik haraketler günümüze değin egemen olmuştur (Arpat ve Şaroğlu 1975). Bu hareketlerin Bolkar Dağlarını, Aladağlara nazaran 75-80 km.lik bir atımla güneye ittiği Alt Miyosen ile Kuvaterner'de de yer yer aktif olduğu bilinmektedir.Bu proje kapsamında Ecemiş Fayının çalışma alanı içinde kalan uzantısının neotektonik açıdan incelenmesi ile bölgenin depremselliğine ilişkin veriler ortaya konulacaktır.
Orta ve Doğu Toros geçiş kuşağında geniş bir alanı kapsayacak olan bu çalışmada bölgedeki maden aramalarına ve mühendislik yapılarına baz teşkil edecek 1/25.000 ölçekli detay jeoloji haritalarının revizyonu ve bölgenin yapısal, stratigrafik özelliklerinin ortaya çıkarılması amacı ile 2003 yılında Orta ve Doğu Torosların Ulukışla-Karsantı-Namrun (Çamlıyayla) ile sınırlandırılmış alanının tektono-stratigrafisi projesinin uygulanması başlamıştır.2003 yılında çalışmalar 1/100.000 ölçekli N 33 paftasında yürütülmüştür.




 2004 yılında ise çalışmalar projenin devamı niteliğinde olup doğuya kayarak Pozantı (Adana)-Çamardı (Niğde) ve Karsantı ile Karaisalı (Adana) arasında kalan alanda 1/100.000 ölçekli M 34 (c ve d serileri) ve N 34 (a ve b serileri ) paftalarında yürütülecektir. 2003 ve 2004 çalışmaları sonucunda da birbiri ile uyumlu 1/100.000 ölçekli N 33 ve N 34 paftaları basıma hazırlanacaktır.
Bolkar Dağlarına tırmanış Genellikle, Ulukışla ilçesi 'nin dağ eteklerindeki Darboğaz kasabası ve kasabanın 8 Km yukarısındaki Meydan bölgesinden başlamaktadır. Bu bölgeye özgü dağ çiçekleriyle bir tepe ardından çıkıveren dağ gölleriyle Bolkarlar Dağ ve Doğa yürüyüşleri için oldukça elverişlidir.